Cumartesi, Ekim 13, 2012

Amerika'da pazarlamada sınır yok!

Amerika'da en sevdiğim şeylerden biri süpermarket ya da drugstore'a gidip çeşit çeşit ürün arasında kaybolmak. Adamlar ürün ve hizmet çeşitliliği konusunda aşmışlar, zaten marka yönetimi okumak için burayı seçmemin sebeplerinden biri de buydu. Sermayem olsa Türkiye'ye adapte edilebilecek o kadar çok ürün var ki. Aşağıda bunlardan bazılarını sizin için paylaşıyorum. Aslında çok önemsiz gibi duran konular ama günümüz tüketim dünyasında en önemli şey fark yaratmak.

Türkiye'deyken en sinir olduğum şeylerden biri, mağazaların müşteri kartları ile cüzdanımın bir kart çöplüğüne dönmesi. Tamam puan topluyoruz ya da indirim alıyoruz ama ben hepsini yanımda taşımak zorunda mıyım? Amerika'da özellikle süpermarketler ve eczaneler bu konuda süper bir olay yaratmış ve bu kartların boyutlarını küçültüp anahtarlığa takılacak şekle getirmişler. Böylece hem cüzdanınızda yer kaplamıyor hem de evde unutmak gibi bir derdiniz olmuyor. 




Dünyada çoğu internet sitesinden alışveriş yaptığınızda, aldığınız ürüne benzer ürünleri sevebileceğinizi düşünüp size önerirler. Hatta bunu ilk başlatan Amazon.com bile olabilir. (atıyor da olabilirim ama sanki öyle hatırlıyorum.) Bu pazarlama taktiğinin gerçek hayattaki uygulaması geçen gün Barnes&Nobles'dan (D&R ya da Remzi Kitabevi'nin Amerika versiyonu) alışveriş yaptığımda karşıma çıktı. Bu mağazadan kitap aldığınızda kasa fişi ile beraber size "Suggested Books" yazan bir küçük fiş daha veriyorlar ve siz o kitabı beğenirseniz ona benzer neler alabileceğinizi öğreniyorsunuz.

Biraz da gereksiz ama değişik ürünlerden örnek vermem gerekirse; mesela "glow in the dark" yani fosforlu bebek bezi, sıktığınızda etrafa çiçek kokusu yayan raid (böcek ilacı), erkeklerin kullanımı için üretilmiş aslında muhtemelen içeriği aynı ama sadece dış tarafı gri renkte dudak nemlendiricisi, elleri dolu olan birinin kolay açabilmesi için tasarlanmış ayakla açılan araba bagaj kapağı ve daha niceleri.





Benim severek kullandığım playstationdaki youtube uygulaması da cabası. Özelliği ne derseniz, playstationdan youtube'u açtığınızda size bir kod veriyor ve siz bu kodu bilgisayarınızdaki/telefonunuzdaki youtube'a girerek bilgisayar/telefonunuzu kumanda gibi kullanıyorsunuz. Playstation'ın uyuz joysticki ile uğraşmak yerine bilgisayarınızda/telefonunuzda videoyu açıyorsunuz ve aynı anda tv'de o videoyu gösteriyor. Bu uygulama muhtelemen Türkiye'de de vardır, denemek bedava :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder