Eminim siz de bu şehre bayılacaksınız!
- Disneyland + California Adventure, Universal / Paramount / Warner Bros Studios. Bunlardan biri ya da birkaç tanesine mutlaka gidin, ben Universal Studios’a gittim ama mutlaka Front of Line bilet alın, bana şükredeceksiniz yoksa o 2-3 saatlik sıralar beklenmez. Seçtiğiniz bir tanesi için tüm günü ayırmak gerekir.
- Venice Beach’de yürüyüş sonrasında yakınındaki Abbot Kinney Boulevard’a gidip kahvaltı için Gjelina, Egg Slut, Rose Cafe ya da Butcher’s Daughter; yemek için Gjusta ya da Manchengo; Salt&Straw’da dondurma; Intelligentsia ya da Blue Bottle’da kahve; The OtherRoom’da içki en çok önerilenler arasında. Erewhon, Whole Foods gibi bir market, sağlıklı yiyecekler seviyorsanız mutlaka uğrayın. Venice Canals arasında yürüyerek dolaşmak ve ne kadar garip bir yer olduğuna şaşırmak da yapılacaklar arasında. Gün batımında kumsala yakın The Erwin otelin terasında da içki içebilirsiniz.
- Santa Monica’da Third Street Promenade caddesinde alışveriş yapıp sonra da sahilde Pier’de yürüyüş ve dönme dolaba binmek güzel bir program. Montana’daki cafe ve shoplar da çok tatlı. Ya da tüm Californialıların yaptığı gibi Los Leones Trailhead’de trekking yapılabilir. Kahvaltı için Farmshop ya da Ivy at the Shore (hem yemekler hem dekorasyon harika), juice çeşitleri için Kreation Café, öğle veya akşam yemeğinde Sugarfish by Sushi Nozawa ya da okyanus kenarında gün batımını izleyebileceğiniz Water Grill. Gece görmek ve görünmek için ise Soho House tarzındaki The Bungalow'da ping pong oynayıp takılabilirsiniz.
- Alışveriş için iki önerim var. Açıkhavadaki The Grove Mall, Farmer’s Market kısmı yemek için baya iyi. Ya da Beverly Center. Güzel markalar var, ama alışveriş yapmayacaksanız gitmeye gerek yok.
- Rodeo Drive'da gezmesi zevkli, deli deli markalar, arabalar falan var. Gezdikten sonra en sondaki Pretty Woman’ın çekildiği otelde (Willshire) bir içki içmek gerekli. Sabah giderseniz otelin kahvaltısı da çok iyi.
- Melrose Avenue yine alışveriş ve cafeler açısından çok keyifli, özellikle The Apartment by the line ve Moojuice dükkanlarına mutlaka uğrayın.
- Beverly Hills Hotel çok vintage ve şeker, içindeki Polo Lounge’ın kahvaltısı çok iyi, hatta hava güzelse havuz kenarı da çok güzel olur eminim. Sonrasında Beverly Hills ve Bel Air sokaklarında arabayla dolaşıp evlere şaşırmak paha biçilmez. Devamında Sunset Boulevard da güzel, ama arabayla geçip gitmek yeterli gibi. Hollywood Bulvarı’nda yürüyüp el izlerine bakıp, Kodak Theatre ve eskiden Oscar törenlerinin yapıldığı The Dolby Theatre’ı görüp, oradan Hollywood Sign yazısının resmini çekmeyi unutmayın.
- En az bir günü beachlere ayırmak mantıklı. Yukarıdan aşağıya sırasıyla Manhattan Beach, Long Beach, Huntigton Beach, Newport Beach, Laguna Beach diye gidiyor. Eğer okyanusa girmek ya da plajda oturmak istiyorsanız herhangi bir mekan yok. Kendi sandalyenizi, yiyeceğinizi, içeceğinizi götürmeniz lazım yalnız su baya soğuk uyarayım. Benim en sevdiklerim Newport Beach ve Laguna Beach.
- Santa Barbara tarafına gitmedim ama Malibu çok güzel, özellikle Paradise Beach Cove’da gün batımı (mutlaka dışarıda oturun) ve Nobu’da akşam yemeği kesinlikle yapılmalı. Malibu Soho House da baya güzelmiş ama sadece oraya üye olanları alıyorlar, ben gitmedim o yüzden. Malibu merkeze biraz uzak ama üstü açık güzel bir araba kiralayıp dolaşırsanız yol keyifli.
- Yürüyüş ve trekking baya tutuluyor, güzel yürüyüş parkurları var. En popülerleri Griffith Park, Topanga Canyon, Baldwin Hills Scenic Overlook stairs, Mandeville Canyon Fire Road Hike, Lake Hollywood Reservoir, Los Leones Trailhead.
- Gece hayatı olarak son zamanlarda The Nice Guy, Ysabel, Chateau Marmont’un yemek ve sonrasındaki eğlencesi çok iyi diyorlar.
- Lakers maçı varsa mutlaka gidin Staples Center’da, biletler biraz pahalı ama değişik bir deneyim kesinlikle.
- Müze/kültür alanında Getty Museum var, ama eserlerden çok manzarası ve mimarisi ilgimi çekti. Ya da o uzak gelirse Getty House var, onun da iç mimarisi çok değişik. Griffith Observatory de yıldız bilimine ilgi duyanlar için enteresan (La La Land’de vardı). LACMA batı tarafındaki en büyük sanat müzesi, özellikle dışındaki ışıklı alan tam instagramlık.
- Downtown son 1-2 senedir hareketlendi. Özellikle cool oteller ve onların terasları popüler. The Line Hotel’in terasındaki Commissary’de kahvaltı keyifliydi. The Ace Hotel ve Standard Hotel’in teraslarına da çok iyi diyorlar yemek sonrası için. Bir de benim NYC’daki favori otelim James açılmış downtownda, onun da havuzlu terası mutlaka denenmeli akşam saatlerinde.
- Silverlake Los Angeles’ın Williamsburg’u, ama bana biraz fazla bohem geldi. Trois Familia’da Mexican style brunch, Intelligentsia’da kahve ve Cafe Stella’da yemek yemek meşhur.
O zaman iyi tatiller!
P.S. Detaylı restoran listesi için yorumlardan talepte bulunabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder