Çarşamba, Kasım 30, 2011

Aralık geldi bile

  • Aralığa girmemizle beraber resmi olarak yılbaşına yaklaşmış bulunuyoruz. Zaten yılbaşının yaklaştığını Starbucks'ın bardaklarından anlamıştık ama olsun, tarih itibariyle hazırlıklar da hız kazandı. Soğuk hafta sonunu evde geçirmek isteyenler hemen bir müzik markete gidip Pink Martini'nin her sene çıkardığı Noel şarkıları cdsini alabilir ve yılbaşı ağacını kurmaya başlayabilirler. Kurması güzel de, toplaması kısmını ne yapacağız onu bilmiyorum.
  • Los Angeles'tan sonra dünyadaki ikinci şubesini Bağdat Caddesi'ne açan The Original Yummy Cupcakes'deki lezzetli cupcakelerin kavanozdaki versiyonları "Cupcake in the Jar" çok dikkat çekici ve ağız sulandırıcı.
  • Yakında marketlerde yerini alacak olan Vinkara'nın Yaşasın isimli köpüklü şarabını denemek gerek,  çünkü Türkiye'de "methode champagne" ile üretilen ilk içki. Vogue dergisinin aralık sayısında anlatıldığına göre bu şampanyanın hakkıyla üretilmesi (methode champagne) gerçekten zorlu bir süreç o yüzden bu işi hakkıyla yapan markalara bir kez daha hayranlık duydum ve fiyatların niye bu kadar pahalı olduğunu anladım.
  • İstanbul Moda Akademisi'nde 5 Aralık itibariyle workshoplar başlıyor. Kendime "Sosyal Medya ve Dijital Modada Yeni Trendler" (25 Ocak 2012) ve "Stil Danışmanlığı" (07 Ocak 2012) workshoplarını seçtim ama 21 Nisan 2012 yapılacak olan "Street Photography" workshopunun da bu aralar herkesin ilgisini çekeceğine eminim.
  • Bu hafta iki yeni İtalyan lokantası öğrendim ve gidenler ikisinden de övgüyle bahsettiler. Birincisi Den ve Corridor'un ortaklarının açtığı Nişantaşı'ndaki PiPa, ikincisi ise Tünel'deki Morro. İtalyan mutfağına bayıldığım için, bu habere bayıldım ve en kısa sürede ikisini de deneyeceğim.
  • Eğer bu aralar iphone ya da ipad'inizde appstore'u kurcalamadıysanız, farkına varmamış olabilirsiniz ama Fizy'nin applicationu çıktı. Kendisi basit kullanımı ve neredeyse aradığım her şarkıyı bulup hemencecik çalmasıyla iphone'umu daha da çok sevmeme neden oldu, tabi daha fazlası mümkünse :)
  • Geçen gün ne zamandır uğramadığım Kanyon'a uğradığımda Macrocenter'ın yenilendiğini farkettim. Girişinde açılmış olan küçük ama Avrupa'dakilere benzer Snack Bar, eminim öğle yemeklerinde çevredeki iş merkezlerinden bol bol müşteri çekecektir.
  • Her ne kadar yolda giderken iphonedan müzik dinlemeyi sevsem de, kendi kulakları dışında bir kulaklık almayı düşünmedim hiç. Fakat son günlerde farklı kişilerden sürekli iyi bir kulaklığın ses kalitesini ne kadar değiştirdiğini duyuyorum. Ve ses kalitesi deyince herkes insana konserdeymiş hissi veren Beats by Dr.Dre'den bahsediyor. 
  • Veee en güzel haberi en sona sakladım. Yarın yani 1 Aralık itibariyle Nişantaşı City's alışveriş merkezindeki Victoria's Secret resmen açılıyor. O muhteşem iç çamaşırları olmayacak ama mağazanın havası bile yeter. İşte aşağıda mağazadan çekilmiş ilk resim...
  • by Cengiz Semercioğlu

Pazartesi, Kasım 28, 2011

Maça kızı

Maça işaretini oldum olası sevmişimdir. Aslında genel olarak iskambil kağıtlarına ve üstünde maça, kalp, karo ve sinek olan eşyalara ilgim var ve bulduğumda almadan duramıyorum. Kumarhane temalı bir yer açmak istesem dekor konusunda eminim pek zorlanmam. 

Bu tarz ürünler genelde Amerika'da oluyor, ama ben internetten de alabileceğiniz bazı ürünleri sizin için belirledim. Yılbaşı yaklaşırken belki kendiniz belki de arkadaşınız için güzel bir hediye alternatifi olabilirler.

İskambil kağıdı deseni denilince ilke akla gelen adından da anlaşılabileceği üzere Kate Spade oluyor. Yalnız   sadece maça işaretli ürünler var. Kate Spade bir ara Harvey Nichols İstanbul'da da satılıyordu sanırım, ama yurt dışına çıkınca almak ya da internetten ısmarlamak fiyat açısından çok daha mantıklı.

Kağıt tutacağı
Not kağıtları
Not Defteri

İkinci seçenek bebekte de bir mağazası olan "coffee table" kitaplarıyla ünlü Assouline. Kulağa biraz alakasız geldiğinin farkındayım ama orada satılan poker kitabı bence kitaptan çok dekoratif bir parça.

Assouline deri çanta
Assouline Poker kitabı 35$


Poker kitabındaki beğendiğim bir sözü size aktararak yazıyı bitiyorum. "If you can't spot the sucker in the first half hour at the table then you are the sucker."

Cumartesi, Kasım 26, 2011

Limonata

Geçen hafta Nişantaşı City's alışveriş merkezinin sinema katındaki Limonata'ya tekrar gidip tekrar hayran oldum. Ne kadar eğlenceli bir dekorasyon, ne kadar ağız sulandıran bir tatlı büfesi. Bence Limonata İzzet Çapa'nın Cahide'den sonra en başarılı işlerinden biri.

Rezervasyon almadıkları için ve biz 10 kişilik bir grup olduğumuz için yaklaşık 1 saat masa beklemek zorunda kaldık, bu biraz can sıkıcı bir durumdu, ama masaya oturduğumuz andan itibaren eğlence başladı. Menüde o kadar çok seçenek var ki ve hepsinin isimleri o kadar yaratıcı ki hangisini seçeceğim konusunda epey zorlandım. Sonrasında etrafa bakmaktan arkadaşlarımla sohbet edemedim, çünkü her bir masada farklı bir sürpriz var. Örneğin bizim masada çim yetiştirmek için bir saksı, çapa ve benzeri aletler vardı. 

Etrafa bakınmam tatlı büfesine gidip ağzımın suyunun akmasıyla son buldu ve masaya geri döndüğümde herkesi zorla tatlı büfesine bakmaya gönderdim. Tatlı sevmediğim için denemedim ama deneyenler, görüntüleri kadar lezzetlerinin de güzel olduğunu söylediler. Ana yemeklerin sunumu güzel olsa da lezzetleri muhteşem değildi ama İzzet Çapa'nın bütün mekanlarında aynı şeyi yaşadığım için sürpriz yaşamadım açıkçası. 

Garsonların servis yaparken kullandığı ve bayıldığım karabiber değirmenini eve gidince http://www.bedbathandbeyond.com/product.asp?SKU=16016748 adreste buldum, ama kendisi gerçek bir baseball sopası boyutunda olduğu için sipariş edip etmemekte hala kararsızım.

Eğer Limonata'ya bugüne kadar gitmediyseniz mutlaka görmelisiniz, daha sonrasında da Nişantaşı City's alışveriş merkezinin sinemasında film keyfi yapabilirsiniz.


Çarşamba, Kasım 23, 2011

Bu hafta bitmeden...

Hafta sonu için yapabileceklerinizi bugünden yazmaya karar verdim çünkü yapacak o kadar çok şey var ki perşembeyi boş geçirmek olmazdı.


  • David Beckham'ın vazgeçemediği marka Scotch&Soda Nişantaşı City's alışveriş merkezinin karşısında açıldı. Kadın ve çocuk koleksiyonları da bulunan mağazada, fiyatlar Avrupa'dakiyle aynı. Sevgiliniz buradan aldığınız hediyeye bayılacak, siz de onun David olduğunu hayal edin napalım, o da muhtemelen sizi Victoria diye hayal ediyodur :)
  • Türkiye'de bugüne kadar yapılan en geniş kapsamlı modern ve güncel sanat etkinliği olan Contemporary Istanbul'un altıncısı 24-27 Kasım arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda olacak. Ve eğer Hillside üyesiyseniz, Çağdaş Sanat Uzmanı eşliğinde sergiyi gezebilirsiniz. (Bunun için randevu almayı unutmayın.)
  • Geçen hafta düzenlenen ve büyük ilgi gören Cahide 3D'nin "Pırtık Rahibeler" isimli eğlencesi bu cuma kaçıranlar için tekrar edilecek. Şimdiye kadar çok az gece klubünde bu kadar çok eğlendim ve rahat ettim, o yüzden haftaya ben de ordayım.
  • Ana Tzarev son eserlerini ilk kez İstanbulluların beğenisine sunacak. Sanatçının 40 eserden oluşan Exposed: A Secret Garden adlı sergisi, 22 Kasım Salı günü Santral Istanbul'da açılıyor.
  • Hala "Pinterest"e üye olmadıysanız çok şey kaçırıyorsunuz demektir. Bloguma koyduğum çoğu fotoğrafı  sağlayan ve bana ilham veren bu sitede, kendi zevkinize göre konu başlıkları belirleyebilir ve her gün takip ettiğiniz insanların eklediği yüzlerce fotoğrafı görebilirsiniz. Foods başlığının altına her baktığımda ağzımı sulandıran, Wedding kısmına göz gezdirirken "Düğün yapmayacağım" kuralımı bana tekrar düşündüren, Pets'deki bütün hayvanları mıncıklamak istediğim bir site düşünün, bayılacaksınız.
  • 24 Kasım - 04 Aralık tarihleri arasında Toplum Gönülleri vakfının düzenlediği,12 ünlü kişinin 12 mimar ile beraber Mudo ürünleriyle dekore ettiği Trump Tower'daki evleri gezin, sokak çocuklarının eğitimine destekte bulunmuş olun. Sadece 10 TL, hem de sizin verdiğiniz her 10 TL'ye karşılık Mudo'da 10 TL bağışta bulunuyor. Ben en çok Caroline Koç ve İzzet Çapa'nın evlerini merak ediyorum.
  • Galata'da eski Osmanlı Bankası binasında 22 Kasım'da açılan sanat kompleksi Salt Galata'nın muhteşem mimarisi görenleri büyülüyor. Salt'ın içinde açılan İstanbul Doors grubunun işlettiği nefes kesen manzaralı 'Ca'D'oro' ise acil olarak denenmeli.  
  • Hafta sonunu bir şekilde evde ya da şehir dışında geçirdiyseniz size önerim salı akşamları Ulus 29 Lounge'da düzenlenen kış partilerine katılmanız olacaktır. 21:30'da başlayıp 01:00'de biten bu partilerde hem kaliteli insanlarla hafta sonu kalabalığı yaşamadan eğlenebilir hem de çarşamba günü işe neşe içinde gidebilirsiniz.
  • Laura Mercier markasının dünyaca ünlü makyaj elçisi Tayaba Jafri 25 Kasım'da Harvey Nichols İstanbul'da. Makyaj yaptırmak için 0212 319 11 00'dan randevu alabilirsiniz.



Salı, Kasım 22, 2011

Bayıldım!

Şöminedeki disko topuna


Elizabeth&James kolyeye



Maritsa'nın Maje elbisesine




H&M bilekliklere...



P.S. Resimler Vanessa Jackman, Viva Luxury, The Blonde Salad, Atlantic-Pacific, Maritsa, isabellaandmaxrooms, Monica Rose'dan alınmıştır.

Pazartesi, Kasım 21, 2011

4 dakikada işlem tamam!




Bundan önceki postlarda size sunmuş olduğum o egzersiz hareketlerini henüz deneyemedim tabi ki. Ama sağ olsun ablam denemiş ve pek de kolay olmadıklarını söyledi. Bunun üzerine yeni arayışlara girdim ve sizin de çok hoşunuza gidecek yeni bir egzersiz buldum. Sadece 4 dakikada metabolizmanızı hızlandıran ve 24 saat boyunca yağ yakımı sağlayan bu egzersiz gerçekten denemeye değer gibi duruyor. Japon bilim adamlarının yalancısıyım...

Pazar, Kasım 20, 2011

İşyerin nasıl olsun?

Hayatımızın vazgeçilmez parçası haline gelmiş olan Facebook, Twitter ve benzeri şirketlerin çalışanı olmak nasıl olurdu hiç düşündünüz mü? Buralarda çalışanların çok iyi eğitim görmüş, kareli gömlek giyen ve gömlek cebinde hesap makinesi taşıyabilecek nitelikte insanlar olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama bir de çalışma koşullarını görseniz, onların yerine olmak isteyebilirdiniz. Google çalışma ortamındaki olanakları ile bir çok kereler gazetelere konu olmuş bir şirket. Peki ya diğerleri?  
Yoga derslerinden kuru temizlemeye, spor takımlarından uzun yıllık izinlere, masaj olanaklarından bilardo masalarına; aşağıdaki tablolar hayatın anlamını bana bir kez daha sorgulattı...

Özellikler





Sportif Aktiviteler



P.S. Yukarıdaki tablolar mashable.com'dan alınmıştır.

Perşembe, Kasım 17, 2011

Bu haftasonu...

Eğer hala hafta sonu için plan yapmadıysanız ve bir şekilde ortalıkta dolaşan grip salgınından paçayı kurtardıysanız, hafta sonu için önerilerimle karşınızdayım. Geçen hafta sonunda cumartesiyi çalışarak ve akşamları da evde oturarak geçirdiğim için bu cuma ve cumartesi kar yağsa bile evde oturasım yok. Siz de aynı durumdaysanız işte öneriler:
Corto Moltedo çantalar

  • Corto Moltedo'nun tasarımları 3 gün boyunca The House Hotel Nişantaşı'nda satışta olacak.
  • Ajda Pekkan'ın Twist koleksiyonu 16 Kasım'da, Versace'nin H&M ile ortak koleksiyonu 17 Kasım'da satışa çıktı. Acil olarak alışveriş merkezine gidip, en azından kalanları toparlamak gerek. Şöyle güzel bir haber de var; Ajda Pekkan'ın Twist koleksiyonu yakında 1V1Y.com'da da satışa çıkacak.
  • Akaretler Galerist'de 17 Kasım'dan itibaren Evren Tekinoktay'ın modaya ilham veren eselerini görebilirsiniz.
  • Etiler Hillside'ın hem içi hem de sineması ve restoranı yenilendi. Soğuk akşamlarda yenilenmiş sinemasına gidip 3D sinemasında filmlerin tadını çıkarabilirsiniz.
  • Akşamları Bebek civarındaysanız ya Uppercrust'ın nefis pizzalarından deneyin ve samimi ortamın tadını çıkarın ya da Türkiye'nin en eski pastanelerinden biri olan Baylan'ın üç Michelin yıldızlı Fransız Şef Alain Ducasse tarafından hazırlanan yeni menüsünü deneyin. Gecenin devamı için de Bebek Kitchenette'in üst katına yeni açılan Poupon'u deneyebilirsiniz.
  • Şişhane civarındaysa benim favori rotam Miss Pizza'da peynir tabağı, pizza ve Casal Mendes; sonrasında ROOK, Bird, Good Mood ya da yeni açılmış olan Baylo'da içki; ve en son gecenin kapanışı klasik olarak Nu Pera. Eğer fena eğlenesiniz varsa 11:11'in alt katına açılmış olan Türkçe müzik mekanı Zilly bu aralar dolup taşıyormuş.(Gerçi bu kısım beni pek sarmadı, Şişhane'de Türkçe pop biraz saçma olabilir, ama denemek lazım tabi.)
  • Benim henüz deneyemediğim ama arkadaşlarımın bayıldığı diğer bir yer ise Galata'daki Le Fumoire. Şampanya barı olarak ünlenen bu mekanda, dilediğiniz bütün şampanyaları kadeh olarak da ısmarlayabiliyorsunuz ve fiyatlar da diğer mekanlara göre baya uygunmuş. Bir şampanya delisi olarak en kısa zamanda denemem gerek.
  • İlla dinleneceğim, evde vakit geçireceğim diyenlerdenseniz size güzel bir haberim var. Hillside'ların için yer alan ve benim hem ortamına hem de masajlarına bayıldığım Sanda Spa'nın o muhteşem kokulu mumları artık satışta. Bir de masaj sırasında hangi cdyi çaldıklarını öğrenirsem evde küçük bir spa atmosferi yaratabilirim.
  • Ve son bir haber. Tom Ford'un H&M ile ortak bir koleksiyon yapacağı dedikoduları ortaya çıktı. Böyle bir şey olursa H&M'in kapısında yatarım. :)

DGandy

Aşağıda görülen ilah kişinin resimleri ve bilgiler son İngiltere seyahatimde kız arkadaşı nedeniyle farkına vardığım David Gandy'e aittir. Beyefendinin şu anki kız arkadaşı  Mollie King İngiltere'de bir yarışma programında jüri üyesi ve ayrıca kendi müzik grubu (The Saturdays) var. Ancak arkadaşlarımın "Bu kız nasıl David Gandy ile çıkıyor ya rezalet" diyerek isyan etmeleri akabinde, David Gandy'i googlelamış bulundum ve kendisinden bu güne kadar nasıl haberdar olmadığıma inanamadım.







Dolce & Gabbana'nın İtalya kıyılarında çekilen "Light Blue" adlı parfüm reklamıyla dünya çapında üne kavuşan David Gandy'nin bu reklamı 11 milyon online seyirciye ulaşmış ve beyaz slipli dev reklam afişleri Times Square meydanında insanları selamlamış.



İtalyan görünümlü model muhteşem bir İngiliz aksanına sahip ve bakın bu konuyla ilgili neler demiş: "People are always surprised when I speak. They can't believe I am a born-and-bred Essex boy. Everyone asks me if there is mediterranean in my blood, but my mum's ancestors are scottish and my dad is from east London." Bir de şöyle komik bir not var ki, beni hiç şaşırtmadı: “I was laughed off for the first couple of years, I was told I was too good-looking."





Çarşamba, Kasım 16, 2011

Girl Panic!



Duran Duran'ın yeni videosu son zamanlarda bayıldığım bütün her şeye sahip; Londra, şampanya, ışıltılar, rock'n roll ve fetiş giysiler. Bunlara ek olarak güzel bir şarkı, harika çekimler ve süper modeller. Br klipte daha ne olabilir...

Love them!

Son günlerde takip ettiğim bloglar giderek çoğalıyor, ve hepsinde birbirinden güzel stylinglere rastlıyorum.